İş hukuku, iş ilişkilerini düzenleyen ve sürekli olarak güncellenen bir hukuk alanıdır. Son zamanlarda yapılan yasal düzenlemeler, iş hukuku alanında önemli değişikliklere neden olmuş ve iş dünyasında etkilerini göstermeye başlamıştır. Bu makalede, iş hukukunda son yapılan değişiklikleri ve bu değişikliklerin işverenler ve çalışanlar üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.

Güncel Yasal Düzenlemeler:

Son dönemde iş hukuku alanında yapılan bazı önemli yasal düzenlemeler şunlardır:

  • İş Yasası’nda yapılan değişiklikler: İş Yasası’nda yapılan güncellemeler, işçi haklarını güçlendirmeyi ve işverenlerin sorumluluklarını artırmayı amaçlamaktadır. Örneğin, iş güvencesi süreleri ve işçiye tanınan haklar üzerinde yapılan değişiklikler bu kapsamda değerlendirilmektedir.
  • Çalışma saatleri düzenlemeleri: Çalışma saatleri ve dinlenme süreleri ile ilgili yeni düzenlemeler, işçi sağlığı ve güvenliği açısından önem taşımaktadır. İşverenlerin çalışma saatlerine uyum sağlaması ve işçilerin dinlenme haklarını koruması gerekmektedir.
  • Telekomünikasyon ve uzaktan çalışma düzenlemeleri: Son yıllarda artan uzaktan çalışma trendi, iş hukukunda da yeni düzenlemeleri beraberinde getirmiştir. Telekomünikasyon yoluyla iş ilişkileri ve çalışma koşulları üzerinde yapılan yeni düzenlemeler, işverenlerin ve çalışanların haklarını korumayı amaçlamaktadır.

Etkileri ve Uygulamaları:

Yapılan bu güncel yasal düzenlemelerin iş dünyasındaki etkileri çeşitli boyutlarda görülmektedir. Örneğin, işçilerin haklarının güçlendirilmesi, işverenlerin iş ilişkilerinde daha dikkatli olmalarını ve yasal düzenlemelere uygun davranmalarını gerektirmektedir. Aynı şekilde, telekomünikasyon ve uzaktan çalışma düzenlemeleri, işverenlerin iş süreçlerini yeniden yapılandırmasını ve çalışanlarının ihtiyaçlarına uygun esnek çalışma modelleri geliştirmesini gerektirmektedir.

Sonuç:
İş hukukunda yapılan son değişiklikler, iş ilişkilerini düzenleyen yasal çerçevenin sürekli olarak güncellenmesini sağlamaktadır. Bu değişikliklerin işverenler ve çalışanlar üzerindeki etkilerini anlamak ve yasal düzenlemelere uygun davranmak, iş dünyasının sağlıklı bir şekilde işlemesini ve iş ilişkilerinin dengeli bir şekilde yürütülmesini sağlamak için önemlidir.

İş hukuku, iş ilişkilerini düzenleyen önemli bir alan olup, sürekli olarak değişen yasal düzenlemeler ve Yargıtay’ın verdiği kararlarla şekillenmektedir. Bu makalede, son dönemde Yargıtay tarafından verilen kararların iş hukuku alanında nasıl bir etkiye sahip olduğunu ve işverenler ile çalışanlar için önemli ipuçlarını inceleyeceğiz.

Yargıtay Kararlarının İş Hukukuna Etkisi:

Yargıtay’ın iş hukuku alanında verdiği kararlar, hem işverenlerin hem de çalışanların haklarını belirlemede önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle iş davalarında, Yargıtay’ın emsal teşkil eden kararları, mahkemelerin ve avukatların kararlarını şekillendirebilmektedir. Bu nedenle, iş hukukuyla ilgilenen herkesin Yargıtay kararlarını yakından takip etmesi büyük önem taşımaktadır.

Önemli İncelemeler:

Son dönemde Yargıtay’ın iş hukukuyla ilgili verdiği bazı önemli kararları incelediğimizde, çalışanların haklarını korumaya yönelik bir eğilim göze çarpmaktadır. Örneğin, işten çıkarma sürecinde işverenin dikkat etmesi gereken prosedürler, işçiye tanınan haklar ve işçinin korunmasıyla ilgili pek çok karar işverenler için önemli ipuçları sunmaktadır.

İşverenler için İpuçları:

Yargıtay’ın iş hukukuyla ilgili kararlarına bakıldığında, işverenlerin iş ilişkilerinde dikkat etmeleri gereken bazı noktalar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, işten çıkarma sürecinde işçinin haklarını ihlal etmeden prosedürlere uygun davranılması, iş sözleşmesinin sonlandırılmasıyla ilgili risklerin minimize edilmesini sağlayabilir.

Sonuç:
Yargıtay kararları, iş hukuku alanında hem işverenlerin hem de çalışanların haklarını belirlemekte ve iş ilişkilerindeki dengenin korunmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, iş hukukuyla ilgilenen herkesin Yargıtay’ın iş hukukuyla ilgili kararlarını yakından takip etmesi ve bu kararların iş dünyasındaki uygulamalarını dikkatle incelemesi gerekmektedir.

Reklam Kurulu’nun 13 Şubat 2024 tarihinde gerçekleştirilen 342 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi.

Reklam Kurulu’nun bu ayki toplantısında görüşülen 185 adet dosyadan 157’si mevzuata aykırı bulunurken söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 24.016.573-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Bu kapsamda, yılın ilk 2 ayında Kurul tarafından toplam 345 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulunulmuş olup tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 296 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra toplam 47.900.904-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Kurul’un 342 sayılı toplantısının ana gündem konusunu tüketicilerin sağlığını ilgilendiren reklamlar oluşturdu.

Özellikle mevsimsel değişikliklerle birlikte tüketici sağlığına yönelik dönemsel reklamların ön plana çıkmasıyla birlikte başta takviye edici gıdalar olmak üzere gıda ve kozmetik ürünleri gibi doğrudan tüketicilerin kullanımına yönelik sağlık beyanı içeren ürün reklamları ve sağlık hizmetlerine ilişkin reklamlar Kurul tarafından titizlikle takip edilmekte ve incelenmektedir.

Bu kapsamda, vadedilen beşeri faydaları hakkında tüketicileri yanıltan, kamu sağlığını bozucu nitelikte, mevzuata aykırı bulunan reklamlar hakkında idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu doğrultuda, Kurul’un bu ayki gündeminde görüşülerek aykırı bulunan 47 adet dosya hakkında toplam 9.126.735-TL idari para ceza uygulanmıştır.

Diğer taraftan, Bakanlığımız tarafından hazırlanan 2023 Takviye Edici Gıda Reklamları Raporu’nda; takviye edici gıdalara ilişkin düzenlemeler ve genel sektör değerlendirmesiyle birlikte sektörün genel hatları çizilirken, takviye edici gıda reklamlarına ilişkin mevzuat ve reklam örneklerinin ayrıntılı incelemeleriyle kapsamlı bir sektör analizi ortaya koyulmuştur.

Özellikle pandemi sürecinin yarattığı toplumsal kaygı ve beraberinde hızlı dijitalleşmeyle birlikte takviye edici gıdalar başta olmak üzere sağlık beyanıyla satışa sunulan ürünler hakkında tüketici aleyhine bilgi asimetrisi oluştuğu gözlemlenmiştir. Bu bağlamda, sosyal medya kullanımın yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal medya etkileyicilerinin (influencerlar) tanıtımlarının olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak hem tüketicilerimizin takviye edici gıda reklamlarına ilişkin farkındalıklarının artırılması hem de sektör aktörlerine yol göstermek amacıyla anılan rapor kamuoyuyla paylaşılmaktadır.

Anasayfa
Hizmetlerimiz
Telefon
Whatsapp
İletişim
Hemen Satın Al